Merhaba!
2018 bitiyor, bu yıl neler izledik, hangi dizileri beğendik, hangi dizilere burun kıvırdık,
"dizi önerileri | izledim" serisine devam ediyoruz.
Blue tv'de yayına giren Picnic at the hanging rock dönem dizisi olduğundan mütevvellit hemen izlemeye başladım, izleyeli uzun zaman oldu aklımda kalanları sizlere anlatmaya çalışacağım.
1967 yılında Joan Lindsay romanından uyarlanan dizinin 1975'de Peter Weir imzalı bir de filmi var.
Kısaca konusu; 1900 yılında Avustralya' da yatılı kız okulu Appleyard College'da eğitim gören üç kız ve bir öğretmenin geleneksel Hanging Rock pikniğine gitmesi ve kaybolması üzerine gelişen olaylar, açığa çıkan sırları izliyoruz. Dizi 6 bölümden oluşuyor.
Dizinin en güzel tarafı Natalie Dormer'ın olması :) Ben izlerken biraz sıkıldım ne yalan söyleyeyim.
İlk iki bölüm fena değildi, acaba nedir bu hatunun sırrı nedir diye diye altı bölüm öyle böyle izledim.
Çok bayıldığımı söyleyemeyeceğim, ancak kostümler ve oyuncular iyiydi.
Dizinin verdiği mesajlar dönemin kadınlar üzerindeki ahlaki baskısı, kızların kendilerini
keşfetme süreci.
Dönem dizisi hastası olduğum için Versailles izlemeden geçmek istemedim.
17. yüzyıl Fransa, 28 yaşında XIV. Louis sarayını Paris'in dışına babasının av köşküne taşımak istemektedir, soylularla ilişkisi, metresleri, karısı, kardeşi ile olan entirika dolu olayların yanında büyük inşa başlar Versailles sarayı. Fransa tarihinin en ünlü kralı "Sun King" Louis'in egosunu izliyoruz diyebilirim. Ülkeyi mutlak monarşiyle yöneten genç kral, soyluları sarayda tutar, balolar düzenler, sarayda düzenlenen her aktivete de farklı kıyafetler giyilmesi kuralını getirir, böylece soyluların parasının suyunu çekince krala borçlanır, ve krala bağlı kalıp saraydan ayrılamazlar.
Hatta kral o kadar takıntılı ve şüphecidir ki soyluların tüm mektupları casuslar tarafından okunur.
Erkek kardeşi Phillipe Duke of Orleans küçük yaştan itibaren annesi tarafından abisine rakip görülmesin diye kız çocukları gibi giydirilmiş. Dizide en beğendiğim , izlemeyi en sevdiğim karakter Phillipe. Dizide Louise ve Phillipe'nin karısının ilişkisi var ancak tarihçiler bunun gerçek olmadığını söylüyorlar. Fransız mutfağında olan soslar, püreler, ezmeler bu dönemde ortaya çıkmış. Neden mi?
40 yaşında dişsiz kalan Louise yemek yiyebilsin diye saray aşçıları bu tarz yumuşak yemekler yapmışlardır. Louise'in metresleri de tarihte oldukça meşhur, onları da izlerken görürsünüz şimdi anlatmayayım. İlk 2 sezonu yayınlanan dizinin 3. sezonunu merakla bekliyoruz.
İngiltere tarihini severler Last Kingdom'ı da sevecekler.
Pek hakim olmadığım bir zamanda geçmesinin yanında yinede bayılarak (özellikle ilk 2 sezon)
izledim. Neden hakim değilim çünkü Fatih William'dan itibaren İngiltere'de tüm krallıklar birleşiyor.
Dizi daha öncesini anlattığı için pek bir bilgim yoktu. İzleyerek ve biraz google dan okuyarak merakım arttı. Başrol anlatmaya gerek yok, yakışıklı hatta dizide ki kadınların hepsinden güzel Alexander Dreymon var. M.Ö. 9. yüzyıldayız Uhtred vikinglerin saldırısı sonucu babasını kaybeder ve Ragnar tarafından esir alınır. Daha sonra amcası Uhtred'i vikinglerden satın alıp öldürmek istese de başaramaz. Varisi olduğu toprakları ise amcası gasp eder. Bu sırada Ragnar tarafından yetiştirilen Uhtred viking gibi dövüşür ve pagan olur. Ragnar'dan intikam almak isteyen bir grup saldıraya geçer ve Ragnar'ı öldürür. Bunun üzerine intikamını almak isteyen genç sakson- viking Uhtred kendini İngiltere'nin son sakson kralı Alfred'in karşısında bulur. Sinsi Alfred ise etrafının vikinglerle sarılı olduğunun ve krallığının (Wessex) tehlike altında bildiğinden Uhtred' den yardım ister.
Sakson doğan, Viking olarak büyüyen cesur kahramanımız savaştan savaşa koşar.
Wessex' için Alfred'e yemin eder ve olaylar başlar.
3 sezonu yayınlanan dizinin 4. sezon onayı da alınmış. Merakla bekliyoruz.
Derry Girls
Yıl 1992 Kuzey İrlanda, IRA 'nın gölgesinde katolik kız okulan gidern 4 kız arkadaşın kendilerini keşfetmeleri, aileleri, ülkenin içinde olduğu siyasi gerilim.
Bayıldım bu diziye, Netflix'de yayında girdiği gün izledim toplam 6 bölüm ve bölüm süreleri 25 dk.
Outlaw King
Bu sefer dizi değil bir film önerim var, şuana kadar yazdığım tüm dizilerin dönem dizisi olduğunu
fark etmeniz kaç puan, evet o kadar çok seviyorum :)
14. yüzyılda İskoçya, İngiltere kralı I.Edward'a sadakat yemini eden Rober de Bruce kralın vaftiz kızıyla evlenir. İngiltereye ödenen vergileri teslim etmeye giderken İskoçların bağımsızlık savaşını başlatan Wallece 'ın öldürüldüğünü görür, büyük vicdan azabı duyan Robert klanlara çağrı yapar ve
bağımsızlık savaşını tekrar başlatarak İngiltere'ye savaş açar.
Tarihten bilindik bir hikaye olsa da ben ortaçağ film/dizi hastası olduğum için severek izledim.
Tarih meraklıları kaçırmasın.
Not: Robert de Bruce 'un ilk evliliğinden olan kızı Marjorie Bruce Walter Stewart ile evlenmiş ve Stewart hanedanlığı başlamıştır. 300 yıl Robert 'ın soyundan gelen I. James İngiltere tahtına geçmiştir.
Altered Carbon 2384 yılında geçen bir bilim kurgu dizisi.
İnsanların boyunlarının arkasında olan bir disk var, bu disk parçalanmadığı sürece farklı bedenlere
geçebiliyor ve bu bedenlerde yaşayabiliyorlar. Bir polis olan ve 400 yıldır buzda dondurulan Takeshi Kovacs zengin bir iş adamının cinayetini çözmek için uyandırılır ve cinayeti araştırmaya başlar.
İlk 2 bölüm güzel ilerliyor ama sonrası bir türlü geçmek bilmedi. Görsellik, atmosfer iyiydi o nedenle izledim ilk sezonu, 2. sezon onayı almış, izler miyim emin değilim!
Grace and Frankie
Bu diziye başlarken "offff beğenmeyeceğim " dedim ama bayıldım.
Jane Fonda sen nasıl bir kadınsın! Hastasıyım!
Konusu kısaca şöyle; Grace ve Frankie'nin eşleri avukat ve ortaktır, 30 senedir birlikte çalışmaktadırlar. Bir yemekte bir araya gelen dörtlü şok edici bir itirafla sarsılır.
Konusu kısaca şöyle; Grace ve Frankie'nin eşleri avukat ve ortaktır, 30 senedir birlikte çalışmaktadırlar. Bir yemekte bir araya gelen dörtlü şok edici bir itirafla sarsılır.
Meğerse Grace ve Frankie'nin kocaları birliktelermiş hem de 20 senedir.
İkisi de eşlerinden boşanır ve birilikte yaşamaya daha doğrusu istemeye istemeye birlikte yaşamaya başlarlar. Birbirlerinden haz etmeyen bu iki huysuz kadının zamanla arkadaş, arkadaşlağında dostluğa dönüşme süreci, başlarından geçen komik ama bir o kadar dramatik olaylar, yan karakterler derken dizi akıp gidiyor. Ben sevdim, kafa dağıtmalık hoş bir dizi.
Lost in Space
Yine bir bilim kurgu, çok bayılmadığım ama kendini izlettiren bir dizi.
Uzayda koloni kurmak için maceraya atılan Robinson ailesi, gemilerinin rotadan
çıkmasıyla kayıp bir gezene inerler. Gezegenin sırlarını keşfederken yalnız olduklarını sanarlar,
ancak yardımlarına hiç beklemedikleri biri gelir.
Çok akıcı ilerlediği için hemen izleniyor, oyuncular idare eder, 2. sezon onayı almış, bakalım Robinson ailesinin başına neler gelecek merakla bekliyoruz.
Öyle uzun uzun anlatmayacağım çünkü, ne sevdim ne sevmedim.
Michael C. Hall severler bir göz atsın ama çok büyük beklentiniz olmasın.
Vallaha yoruldum, yaz yaz bitmedi.
Sizin izlediğiniz beğendiniz, izlediğiniz diziler hangileri?
Yorumlarınızı bekliyorum!
instagram/aycanhayatadair
facobook/aycanhayatadair
twitter/aycanhayatadair
youtube/aycanhayatadair
