Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

31 Ocak 2015 Cumartesi

Game Of Thrones 5. Sezon GELİYORRR

Merhaba!
Merakla beklediniz, ne zaman dediniz, işte yeni fragman.
12 Nisan pazar günü yeni sezon başlıyor.
Birçok  yeni karakter de diziye dahil oluyor. Sürpiz olsun hiç yazmıyorum kimler geliyor :)



Oyun Thrones Of 5. Sezon

Oyun Thrones Of 5. Sezon

Oyun Thrones Of 5. Sezon

Oyun Thrones Of 5. Sezon

Oyun Thrones Of 5. Sezon

Oyun Thrones Of 5. Sezon

Oyun Thrones Of 5. Sezon


30 Ocak 2015 Cuma

Tag || Kendime Ayırdığım Zaman

Merhaba!
Sakince konuştuğum ilk videom yayında, can sıkıntısından çekmiş gibi görünsem de
oldukça sevdiğim videolar oluyor "tag" videoları. 



Bir iki sözüm de youtube'da yapılan saçma sapan yapılan yorumlar.
Sadece bana değil 12-13 yaşında ki çocuklara ne ağır küfürler, hakaretler!!!
Aman Allah'ım!!!  Ufacıklar, belli ki özenip video çekmişler, küfür etmek nedir?
 Kontrolsüz şekilde çocuklarının görüntülerini
sosyal medyada paylaşmalarına izin veren ailelere  de şaşıyorum, kızıyorum.




29 Ocak 2015 Perşembe

Cam Tabak Nasıl Yenilenir?

Merhaba!
Nerelerdesiniz?  Yazıyorum, yazıyorum sanki havaya yazıyorum!
Nedir yaea? Nedir bu afra tafranız? Kime atarınız? Diyerek size çemkiriyorum.
Hak ettiniz, aaaaa... ben boşuna mı yazıyorum, kafa patlatıyorum :)
YORUM yapmıyorsunuz!!! Benim yazı yazma sebebim "yorumlar" yok!
Daha fazla uzatmıyorum, hemen çalışmama geçiyorum.

Bu cam servis tabağı çatlamış, annemde saksıların altına koyarım deyip balkona alacakken
"ver bakim onu sen bana, boyarım ben onu" dedim, hemen aldım elinden.
Aslında pekte matah bir çalışma olmadı, sadece boyadım ve vernik attım.

Nasıl yaptım?
İstediğim renklerde cam boyam yoktu, bende "Glass&Tile Medium'u" fırça ile
cama uyguladım, bu medium saydam, rengi yok, kuruması için 1 gün bekledim.
Bunu yapmamın sebebi akrilik boya ile boyayacağım için boyanın tutuculuğunu sağlanması.
Ertesi gün "kırmızı ve siyahı" karıştırarak elde ettiğim rengi tabağın ortasından başlayarak
pon pon fırça ile boyamaya başladım. Daha sonra yaldızlı "gold" boya ile kenarları boyadım.
Tüm işlemleri tabağın altından  yaptım :) 
Son olarak sentetik vernik atıp, sim attım azıcık, işte bitti gitti. 

Cam Tabak Nasıl Yenilenir
Siz benim kadar ayrıntıya girmeyin, cam boyası alarak direk camı boyayabilirsiniz.
Mesela şurada yapmıştım Tık!


 Kenarlarına siyah ve kırmızıyı karıştırarak elde ettiğim "bordoyu" hafif bir şekilde 
pon pon fırça ile geçtim. 



Ta taaaa... rujlarımın tabağı hazır :) 

Nasıl olmuş? Beğendiniz mi?
Yorum yoksa yazıda yok, ona göre!!! 
Beni insanlıktan çıkarmayın :) 

Takipta kalmayı unutmayın!




27 Ocak 2015 Salı

İzledim "Interstellar"

Merhaba!
Pazar gecesi "hadi film izleyelim" filmlerinden olan "Interstellar" merak ettiğim kadar varmış.
İzledikten sonra iki saat "vay beee... " dedim, kara deliklere girdim çıktım, zamanı büktüm içinden geçtim :)

Interstellar

Kısaca konusu; Dünya kaynaklarının bitme noktasına geldiği bir gelecekte insanlar
açlıkla ve kum fırtınalarıyla yaşamaya, hayatta kalmaya çalışmaktadırlar.
Yani anlayacağınız insanoğlu dünyanın içine etmiş.
Demiş biz buralarda kalamayız çıkalım uzaya gidelim, giderler ve Satürn'ün yakınında kara delik keşfederler, hadi gidelim bu kara deliğe girelim yaşanılacak bir gezegen bulalım oranında ağzına sıçalım sonra yine maceralara dalarız demişler.Bir de bu uzay yolculuğunun arasına aile dramı sıkıştırıp, kahraman çıkaralımda
klişelikten eksik kalmayalım deyince ortaya 2 saat 45dk'lık bilim kurgu filmi ortaya çıkmış.

Filmi Christopher Nolan yönetmiş, 
Jonathan Nolan ve Christopher Nolan senaryosunu yazmış.

Oyuncular ise;
Matthew McConaughey
Başrolde; gönüllerin sevgilisi, mühendis, çiftçi, sevgi dolu bir baba
yani Hollywood'un aradığı tüm özellikleri taşıyan dünyayı kurtaran adamın oğlu 
Cooper  "Matthew McConaughey " var. 
Kendisi mühendis ancak bu durumdan şikayetçi, napsın adam yakışıklıyım, napim buralarda,
o kadar okudum mühendis oldum mısır ekiyom  "hayat mı lan bu?" diye atarlanıp duruyor.
Bir tesadüf eseri ki bu tesadüfü çok çok iyi analiz edin, uzaya gönderiliyor kara delikten
geçip, yeni gezegenler keşfetmeye gidiyor. Tabii 2 çocuğunu dünyada bırakıyor Tom ve Murphy.
Tom salak ama Murphy çok zeki, bu kızdan korkulur anacım.
Bu Matthew her filmde karşımıza  çıkıyor yetti artık, Seda Sayan gibi oldu, hep ekranlarda :)
Bak canım; biraz ara ver tamam giderin var, iyi de oyuncusun yüzünü dinlendir, aşk hayatına yoğunlaş. 
Harcanırsın bu holuvud dünyasında :) 


Yavrum benim, kısa saçlı ceylanım, narin kelebeğim :)
Anne Hathaway "Brand" rolüyle karşımızda, babadan torpilli ablamız uzayda
Cooper'ın yanında yolculuğa çıkıyor, gidişi var, ama dönüşü belirsiz bu yolculuk
başına işler açacak hatunun. Flörtleşmeler, bakışmalar falan
sen varya ne yere bakan yürek yakansın :)


Dahi kızımız Murphy "Jessica Chastian"  bu hatunu severim.
Babasının yolunu gözledi durdu, yazık kız vallahi üzüldüm haline.

Bilim kurgu filmlerini oldum olası severim, hele böyle uzayda falan geçiyorsa.
Uzay-zaman bükülmesi, kara deliklerin olduğu, anlamadığım fizik olaylarının
konuşulduğu filmlerin hastasıyım. Mesela bu filmde en güzel olay; bir gezegene 
gidiyorlar orada geçirdikleri 1 saat dünyada 7 yıla tekabül ediyor.
Gezegene bak anasını satayım :)

Benim fikrimce; içinde bol dramlı, bol mısırlı, bol uzaylı bir film.
İzlerken çok sıkıldığım "yeterrrrrrrr "dediğim anlar oldu.
Başlangıcı da gereksiz uzundu. 
En sevdiğim sahne ise kitapların düşmesi ile kızın  koordinatları bulması.
Hemen aklıma geldi "bu film bizde çekilseydi ne olurdu?" :)
Anamın melamin tabakları düşürüp bişiler anlatmaya çalışırdım herhalde
onu da kimse anlamaz eve cinci hoca çağrılır 3 kuluvallah bir elham okunur, sonunda evden taşınılırdı :))
Sonu da çok saçma bitti, daha güzel ve "nokta" koyacakları bir son yapabilirlerdi.
Uzadıda da uzadı. Gerek yoktu böyle bir finale. 
Bir de şu kahraman olayından bıktık, aile dramından illallah geldi, keşke sadece 
bilim kurguya odaklanılsaydı daha net bir film olurdu, dram olayı filmi biraz basitleştirmiş.
Neyse biz severiz böyle şeyleri diyor daha fazla yazmak istemiyorum.
İzleyin, görün :)

Yorumlarınızı bekliyorum ♥

Takipte kalın!



24 Ocak 2015 Cumartesi

Vlog | Bursa Kapalı Çarşı Turu ve Ahşap Boyama Malzeme Keşfi

Merhaba!
Aldık kamerayı elimize amatör bir ruhla çıktık sokağa, vayyy beee ne giriş yaptım :)
Keşke kazandığımda "Radyo televizyon" okusaydım :) Pişmanım :(

Bursa'da gezdik, dolaştık, sizin için çekimler yaptık.
Umarım beğenirsiniz, beğenirseniz ne yapacağınızı biliyorsunuz.




Kanalıma abone olmayı unutmayın!



Not: Annem videoda dedemin amcasının oğlunu gördü :)
Sokak çalgıcılarının olduğu bölümde :) Ben şok!
İşte Bursa bu kadar küçük :))

20 Ocak 2015 Salı

"Hard Candy 259 Must Have"Parlatıcı İncelemesi

Merhaba!
Dünkü yazımda annemin atarlarından bahsedip sizleri biraz güldürmüştüm,
sıra geldi benim atarlarıma, ama biraz daha sabır edip yazmayı düşünüyorum.
O nedenle beklemede kalın! 
Bugünün incelemesi ise parlatıcı sevmeyenlere alternatif olacak bir ruj.

Hard Candy 259 Must Have

Hediye etkinliğiyle sahip olduğum bu kalem parlatıcıyı açıp açıp kullanıyorum.
Etrafında ki bulaşma için özür aslında  kalemtraşla açıp tertemiz yapmıştım,
ama bir kez sürsem bile bulaşıyor bu şekilde.
Gloss sevmeyen biri olarak bu rujun hafifliğine, doğal duruşuna,
kalem şeklinde oluşuna, rengine, parlaklığına bayıldım.

Hard Candy 259 Must Have

Dudakta yapış yapışlık yok, saç yapışması yok!
Kalıcılığı pek iyi olmasa da günlük kullanım için ideal bir ruj.

Hediye olduğu için fiyatını bilmiyorum, Hard Candy ülkemiz de satılıyor mu?
Onu da bilmiyorum, ben bayağı bir şey bilmiyormuşum :)
Hadi beni aydınlatın!

Takipte kalın!
instagram/aycanahayatadair
twitter/aycanhayatadair
youtube/aycanhayatadair




19 Ocak 2015 Pazartesi

Atarlıyız!

Merhaba!
Hatırlamadığım bir yazıda hezeyan yazılarımı özlediğimden bahsetmiştim.
Evet çok özledim ve hemen yazmaya başlıyorum.
Annem zor, ben zor, hayat zor!
Eeee... herkes zor olunca durum hep "atar" oluyor. 
Dünyanın en monoton hayatını yaşayan biri olarak hayatta ki tek heyecanım
"sabah kahvaltıda ne olacak?" sorusundan ibaret. Bu da bir şey ama değil mi?
Şu iki hafta benim için çok yoğun geçti. Dengem şaştı resmen :)

Neden iki haftam yoğundu?
1-Annem geçen haftadan beri hasta, ona göre sadece 1 ay ömrü kaldı, bana göre sadece üşüttü.
Annem o kadar evhamlı bir kadın ki anlatamam, düşündüm de anlatabilirim belki.
Evet annem çok evhamlı, en ufak bir şey de olayı o kadar abartıyor ki
örnek; "ben çok geğiriyorum Aycan Fevziye yengem de çok geğirirdi kanser oldu."
Geğirmeyi kansere bağlayan bir  insanın hayal gücünü tahmin edemiyorum .)
Öksürüyor sonra bana bakıyor "galiba ben verem oldum" diyor.
Napim ben , nerelere gideyim, kafamı nerelere vurayım?
Bu hafta öksürüğü bayağı bir arttı, kar falan da yağmaya başalayınca hastane işimiz de kaldı.
Şimdiki aile hekimi eskiden sağlık ocağına gitti, doktor ilaçlar vermiş sonra da ciğer filmini 
çektir demiş. Aman sen bu bir eve geldi bir poşet ilaç, bana da diyor ki "Aycan bu ilaçları bana içir"
"tamam" dedim. Sabah diyorum "burun spreyini sıkçaz, şurubunu iç," "ikisi arka arkaya olmaz"diyor.
Hadi dedim karışmayayım içsin kendisi bu seferde kızdı hiç hatırlatmıyormuşum ilaçlarını,
bi hasta olmuş insan dikkat edermiş. Bu ilk atarıydı.

Atarlı kadın


2-  Ayıptır söylemesi akşam yemeğinde balık yedik.
Yemeğimizi yedik, kahvemizi içiyoruz kuzenim de bizde muhabbet ediyoruz.
Birden muhabbet döndü dolaştı akşam yediğimiz balıklara geldi,
ben "çok da güzel değildi yaee.." dedim. Hay demez olaydım!
Yattığı yerden bir hışım kalktı, "buda bişi beğenmez, sen yap bakalım görelim " dedi.
Bu ikinci atar.

3- Gece kalktım tuvalete gittim. Arkamdan annem de kalkmış.
Kapıya vuruyor söylene söylene "bak benim tuvaletim geldi, kalkmış buraya gelmiş"
Evet anneciğim ben çişimi sokağa yapıyorum, kusura bakma bu seferlik tuvalete yapayım dedim.
Bu üçüncü atar.


Ben zor?
Ben genel olarak manyak olduğum ve hayatı kendime zehir ettiğim için,
kendimle alakalı değil, ama teknolojik olarak çöktüğüm bir hafta oldu bu hafta.
Bilgisayarım 5 yıllık o da benim gibi yaşlandı artık, bugüne kadar iyi idare etti,
ama değiştirmenin vakti geldi. Geldi de para lazım anacım :(
Sadece bilgisayar almaklada bitmiyor, fotoğraf makinesi, hard disk, tripod,
video için ışık, ıvır zıvır vb. uzayan bir listem var.
Çokkk çok para lazım bana :)

Ohhh bee biraz rahatladım, ama daha çok yazacak şeyim var :)
Takipte kalın, yazıları kaçırmayın :)





15 Ocak 2015 Perşembe

Tag || Ruj Bağımlısı

Merhaba!
Modaliza blogunun sahibesi Özlem beni taglemiş :)
Ruj bağımlısı adlı eğlenceli videom yayında :)



Kanalıma Abone Olmayı Unutmayın!

Fotoğraflı Dekupaj Tepsi

Merhaba!
Blogumu ilk açtığımda yazdığım bir post vardı, hatta fotoğraf makinem olmadığı için 
fotoğrafları cep telefonuyla çekmiştim, telefon dediysem öyle akıllı falan da değil
Nokia marka tuşlu telefonumla. Herkescikler Google'da "fotoğraflı dekupaj tepsi"
diye aratınca benim bloga toslamış ve kalitesiz bir postla karşılaşmış.
İçime dert olan bu konuya bir kez daha değindim ve ortaya güzel bir çalışma çıktı.

Fotoğraflı Dekupaj Tepsi

Nasıl yapıldığını görmek için youtube kanalıma bakabilirsiniz.


14 Ocak 2015 Çarşamba

Bitenler #1

Merhaba
 Kayıtlara baktım hiç bitenler postu yazmamışım, aradım taradım bulamadım.
Madem yazmamışım çekmecemde atılmayı bekleyen ürünleri fotoğraflayıp
yazmaya başlayayım dedim. İyi etmiş miyim?
Aferin mi bana? ☺ Vallahi aferin!


1- Parmex asetonun üzerine aseton tanımıyorum.
Oje çok nadir kullanıyorum ama kullandığım en güzel aseton. Kokusunu da sevdim.

2-Avon Food Works ayak kremi; daha çok annemin kullandığı bir üründü.
Annemin yorumuyla yazıyorum; pek işe yaramadı.
Abdest aldığı için annem topukları çatlıyor, özellikle kışın,
bu kremi kullandı ama hiçbir faydasını göremedi.
Nemlendiriyor ancak bu kremi alacağıma başka bir ürün almayı tercih ederim.

3-Loreal Lumi Magique fondöten; genel olarak sevdiğim, ama yağlı
ciltlerin pek sevmeyeceği bir fondöten. Parlak bitişli, t bölgesinde parlama
yapıyor o nedenle pudra ile sabitleme yapmak şart.

4-Benri kare pamuk ve İpek pamuk.
 Hangisi diye soracak olursanız, İpek derim.
Benri kare pamuk çok ürün emiyor o nedenle pek sevemedim.

5-Neutrogena oil free nemlendirici krem; sevemedim.
Neden? Nemlendirme etkisi pek yok bence bu kremin.
Bilmiyorum  bana mı öyle geldi? Cildimi temizledikten sonra
sürüyorum yüzüme, ama yok hâlâ gergin cildim. 

6-Bioderma  Sensibio H2O Misel Su; sevdiğim bir ürün.
Sevmeyeni yok denecek kadar az olan ürünlerden bir tanesi.
Zaten misel su olayını Bioderma başlattı, sonra her marka misel su çıkarttı.
Cildi tahriş etmiyor, kokmuyor, su gibi .
Sabah kalktığımda, makyajımı temizlerken kullandım ve bitirdim.

7-Neutrogena Arındırıcı Yüz Temizleme Jeli; peeling gibi bir ürün.
siyah noktaları temizler, gözenekleri temizler diyor, ama işe yaramıyor.
Makyajımı temizlemek için, peeling amaçlı kullandım, bitti gitti.
Bir daha almam. Düzenli de kullandım ama siyah noktalarda bir işe yaramıyor.

8- Bebak Acı Baden Sütü; göz makyajımı temizlediğim bu ürünü sevdim.
Gözümü yakmadı, kirpik dökmedi. Pamuğa bir miktar döküp gözümün üzerinde 
10 sn kadar bekliyorum ve makyajı çıkarıyor. Kokusunu pek kimse sevmiyor, ama seviyorum :)

9- Avon ruj; çok kullandım artık atılma zamanı geldi :)
Avon'nun rujlarını genel olarak beğeniyorum ve kullanıyorum.

10- Avon saç düzeleştirici sprey; bende işe yaramadı, öylesine kullandım, ama
kabaran saçlarıma pek fayda etmedi. Saçlarımı düzleştirdikden sonra kullanıp bitirdim.

11- Organique Shea Butter Body Balm; bu ürüne bayıldım.
Cildim çok kuru o nedenle vazgeçilmez ürünüm oldu bu body balm.
Cilt tarafından geç emilse de benim için problem olmadı o yağlı hissi sevdim :)

12-Burberry Weekend parfüm; hiç sevmedim.
Tenime uymadı, kullanamadım. Bitsin diye kullandım :)

13- Dalan zeytinyağlı el kremi; uygun fiyata alabileceğiniz güzel nemlendiren bir krem.
Çantanın vazgeçilmezi.


Aslında çok dertleşmek istiyorum sizlerle, bu postları sabun köpüğü gibi görüyorum ben,
anlatacaklarımı anlatamıyorum, kolayıma geliyor yazıveriyorum.
Kafamı toplayamıyorum bir türlü, ne çok özledim hezeyanlarımı.
Youtube işine bir girdim çıkamadım ki, çıkabilirsem yazacağım söz, biliyorum
sizler de özlediniz beni. ♥☺


Takipte kalsanız beni mutlu edebilirsiniz :)


13 Ocak 2015 Salı

Fotoğraflı Dekupaj Tepsi Yapımı

Merhaba!
En çok ziyaret edilen postumdan biri olan fotoğraflı dekupaj tepsi yapımını
videoya çektim :) 


Kanalıma Abone olmayı unutmayın!

"Classics no:225" Ruj İncelemesi

Merhaba!
Elleri dudak nemlendiricisi ve el kremine yapışık yaşayan, soğuktan tir tir titreyen,
üzerine miskinlik, yorgunluk çökse de sabahın ayazında işine giden yurdum insanı;
sana da merhaba!
Uzun süredir yazmak isteyip yazamadığım, toplasan 5 kez anca kullandığım bir ruju tanıtacağım
sizlere.

Dore kataloğundan rengine bayılarak almıştım bu ruju.
Dore; Avon gibi katalog üzerinden satış yapan bir marka.

Classics no:225
Classics 225 numaralı ruj. 
Pembe ağırlıklı mürdüm diyebilir miyiz? 
Başka nasıl tarif edebiliriz bu rengi? Hadi pamuk eller klavyeye :)


Classics no:225

Ürün yorumlarına gelecek olursak;
* Parlak bitişli 
* Kalıcılığı az 
* Dudakları kurutmuyor ve çizgilere dolmuyor.
* Ben dudaklarıma nemlendirici sürdükten sonra bu ruju uyguluyorum çünkü ilk sürüşte 
dudakta kaymıyor. İkinci katta daha kolay kayıp tam rengini alıyor.

Rujların içinde "ben buradayım" diye bağıran, kendisini nude rujlarla defalarca aldattığım
Classics rujum hakkında ki görüşlerim bu şekildeydi.
Sizlerin de  unuttuğu, çekmecenin derinlerinde kaybolan rujlarınız var mı?
Yorumlarınızı bekliyorum!

Takipte kalın!


12 Ocak 2015 Pazartesi

Hediye Etkinliği "Yalnız Kalpler de Atarlar"

Merhaba!
Uzun zamandır düşündüğümüz hediye etkinliğimizi paylaşıyoruz.
14 Şubat geliyor a dostlar...
Sevgilim yok diye dertlenenler, sevgilisiyle 14 Şubat'ı kutlamaynlar...
Ece ile sizin için bir etkinlik başlattık.
Katılmak için yapmanız gereken tek şey bu postun altına ad soyad ie birlikte
"ben de varım" yazmak. Tek kural, hediye paketinizin içinde çikolata ve kırmızı bir ürün bulunması
(ister kırmızı bir ruj, ister kırmızı bir don :)
7 Şubat'da eşleştirmeleri yapacağız, en geç 17 Şubat da hediyelerin partnerinize ulaşmış olması
gerekiyot. Haydi hepinizi katılmaya davet ediyoruz. Katılın tanışalım, kaynaşalım, mutlu olalım.

Not:Ürün miktarı belirlemiyoruz, ama iki tarafı da mahcup etmeyecek şekilde hazırlanması rica olunur. 

instagram hesaplarımızdan da katılabilirsiniz;

instagram/@eceince
instagram/@aycanhayatadair

10 Ocak 2015 Cumartesi

"Shameless" İzledik Yorumladık

Merhaba!
Kuzenim Miray ve ben Shameless dizisini yorumladık.
Havasından, suyundan konuştuk desek daha doğru olur :)
Umarım beğenirsiniz :)


Kanalıma abone olmayı unutmayın!



Mila D'opiz Nemlendirici Maske İncelemesi

Merhaba!
Havalar buz, Allah sizi inandırsın kafamı dışarı çıkarasım gelmiyor, yataktan çıkmak, ellerimi yıkamak ölüm geliyor
 -5 derecede seyreden havanın verdiği yetkiye dayanarak peteğin 
yanından ayrılmadan kedi gibi mırrrrlıyorum :) 
Bu soğuk kış günlerinde her ne kadar dışarı çıkmayı ve  suya sabuna dokunmayı istemesem de
mecbur olduğum yadsınamaz bir gerçek. ☺
 Cildin isyeannn ettiği şu soğuk günlerde Lila kutudan güzel bir paket aldım.
Mila D'opiz markasına ait nemlendirici krem maskeyi görünce çok sevindim,
çünkü alnım pul pul dökülüyor kuruluktan, nemlendirici kremlerle idare etmeye
çalışsam da kuruluktan kurtuluşum yok.

Mila D'opiz Nemlendirici Maske

Mila D'opiz; İsviçre markası olup üretimini de bu ülkede yapan 38 ülkede faaliyet gösteren
bir marka. Hayvanlar üzerinde deney yapmıyorlar, dünyada 4 bitki kök hücre teknolojisini 
ürünlerinde kullanan tek kozmetik firması.

Aslına bakarsanız ilk defa nemlendirici maske kullandım. 
Nasıl kullandım?
Kurumuş, balık gibi pullu cildime fırça yardımıyla gözlere ve dudaklara gelmeyecek şekilde 
sürdüm ve 10 dk bekledim.
Kalan ürünü pamukla temizledim ve misel su ile cildimi tekrar sildim.

Mila D'opiz Nemlendirici Maske
Görüldüğü üzere yoğun kıvamlı 

Objektif olarak görüşlerimi yazacak olursam;
1- Krem kıvamında olduğu için cilt ürünü emiyor. En azından bende öyle oldu.
2-  Cilt gerçekten nemleniyor, hissediyorsunuz yumuşaklığı.
3- Aydınlık  ve ışıl ışıl bir görüntü elde ettim ♥
4- Kuzenim gripti, burun kenarları tahriş olmuştu aklıma geldi hemen bu krem maskeyi verdim.
Sürer sürmez "biraz yaktı" dedi ama 2 dk. sonra yumuşacık oldu burun kenarları.
5- Cilt bakım rutinin ayrılmaz parçası olmaya aday.
6- Soft bir kokusu var, rahatsız etmiyor, hatta ben sevdim.
6- Beğenmediğim tek yanı 177,00 tl'lik fiyatı. 
7- Haftada 2 kez kullandım cildimde esnekliği, nemlendirmeyi gördüm.

Mila D'opiz Nemlendirici Maske

Ayrıca; cildi yatıştırıcı özelliği olması benim için artı,  kızarıp bozardığımda,
yazın güneşten kızardığım da kullanabilirim.
 Dediğim gibi bu ürünün tek eksi yanı fiyatı.


Genel olarak memnun kaldığım Mila D'opiz nemlendirici maske hakkında görüşlerim
bu şekilde. Sizler nemlendici maske kullanıyor musunuz?
Yorumlarınızı bekliyorum!

Ürünü incelemek ve satın almak için Tıklayın!



8 Ocak 2015 Perşembe

Kozmobio ve Bursa Ayak+El Profesyonel Bakım Merkezi Blogger Etkinliği

Merhaba!
Soğuk ve karlı bir kış gününden hepinize selamlar, sevgiler.
Hava cidden çok soğuk, resmen donuyoruz  doğal gaz faturasını düşünmekle geçirdiğim geçirdiğim şu günlerde yeşil mavi blogunun sahibesi Şerife'nin organize ettiği etkinliğe davet edildim.
Giyindik, kuşandık düştük yollara.
Bursa Ayak+el bakım merkezi  ve Kozmobio sitesinden Orcan Akkıran bizlere Erboristica, Mediterraneo, Athena's  markaları hakkında bilgiler verdi.

Hemen fotoğraflara geçelim ayrıntıları anlatmaya başlayayım :)
Daha gider gitmez kendimi el bakımında buldum, benim için muhteşem bir olay, çünkü
ellerime şöyle göz ucuyla bakıp gözlerini deviren bir insan olarak soğuk kış günlerinde 
cennete düşmüş gibi oldum. Boyama işleriyle uğraştığım için oje süremiyorum, tırnak uzatamıyorum.

Solda gördüğünüz güzellik Melissa Kılınç.
Çok tatlı bir bayan, güleryüzlü ve cana yakın :) Ayyy kendim gibi birini buldum, bırakmam ♥☺
Melissa hanım aslen Ukrayna'lı kendisi 13 yıldır Tükiye'de yaşıyor.
İşinin ehli, elleriniz pammık gibi oldu :) Melissa hanım el bakımın ayda 2 kez öneriyor.
Bu uygulamadan sonra şeytan tırnakları ve uzayan katiküllere elveda diyebilirsiniz.
Edindiğim bir bilgiyi daha paylaşmadan geçmeyeyim; tırnak etlerini kesmeyin.
Avrupa'da yasakmış kesmek çok zararlıymış, haberiniz ola ☺

Kızlar tek tek el bakımına giderken Orcan bey bizlere Kozmobio sitesinden ve organik ürünlerden
bahsetti. 
Kozmobio Balköpüğü etkinliğinde bizlere çok güzel Erboristica sabun hediye etmişti.
Kullanmaya kıyamamış, kokusuna bayılmıştım. 
Sizlere hemen Kozmobio ile tanıştırayım.
 Kendine ve çevresine önem veren, doğaya, hayvanlara saygılı eko sürdürebilir ürünleri
tercih eden, %100 orjinallik garantisi sunan firma uzman kadrosu ve Eczacılardan oluşan yönetim karar ekibi ile, başta İngiltere ve İtalya olmak üzere Avrupa birliği standartlarını karşılayan ürünleri satışa sunan Kozmobio sağlığa zararlı hiç bir ürünü satışa sunmaz.

Organik kozmetiğe olan ilginin artması ve bu yöne doğru eğilimin olduğu günümüz dünyasında,
bu tarz firmaların bizleri yeni ve tamamen doğal ürünlerle tanıştırması çok güzel.
İtalya'da 1969  yılından beri biyolojik tarımla üretilen, hayvanlar üzerinde test edilmeyen,
sls, petrokimyallar, sles, renklendirici,silikon ,paraben içermeyen Athena's markasını da 
Kozmobio sitesinden temin edebilirsiniz. Sertifikalı bir marka ve Avrupa birliğinden onay alması
güvenirliği arttırıyor :) 

Etkinlikten kareler 
Soldan ağa;
Ben, Büşra, Özlem, Esin

Soldan sağa;
Büşra, Tuğba, Melissa hanım, ben, Fatma, Orcan bey

sağdan sola;


Kozmobio'ya hediyeler için teşekkür ediyorum.
Çekilişle 5 kişiye ürün hediye edildi, şanslılardan biri de bendim.
Yüz peelingi kazandım ♥  Kullandıktan sonra yorumları blogda olacak.


Son olarak Bursa ayak+el bakım merkezine ve Kozmobio'ya, Orcan beye
yeşil mavi blogunun sahibesi Şerife'ye ilgilerinden dolayı teşekkür ediyorum.

Takipte Kalın!

5 Ocak 2015 Pazartesi

Artık Her Adımınızda Kendinizi Güzel Hissedeceksiniz!

     

Geçen gün Instagram'da rastladım. Size yeni keşfettiğim bir üründen bahsetmek istiyorum. Ürünün adı Scholl Velvet Smooth Express Pedi…
Elektronik ayak törpüsü olarak geçiyor. İnternette araştırmaya başladım ve harika yorumlar okudum. Hatta bu ürün için güzellik ürünleri satan mağazalarda kuyruklar olduğunu gördüm.
Güzelliğime önem veren biri olarak, ayak güzelliği de benim için çok önemli, bu yüzden bu ürün oldukça ilgimi çekti. Scholl Velvet Smooth Express Pedi daha ilk dokunuşta ayaklardaki sertleşmiş deriyi yok ediyormuş.
Kullanımı da bir o kadar kolaymış! Edindiğim bilgilere göre; ucundaki özel döner başlık 360 derece dönebiliyor. Ayağınız kuru iken uyguluyorsunuz ve ayağınızın her noktasına kolayca ulaşıp, ayaklarınızı ve özellikle topuklarınızı, sertleşmiş deriden bir dokunuşta arındırıyor. Üstelik çok da güvenli. Scholl Velvet Smooth Express Pedi fazla bastırıldığında kendisini otomatik olarak durduruyor.
Ayak bakımı için artık evinizde kendinize birkaç dakika ayırmanız yeterli. Sonrasında ayağınızda kadife yumuşaklığı sizleri bekliyor. Siz de her adımınızda kendinizi güzel hissetmek istiyorsanız, Scholl Velvet Smooth Express Pedi’yi mutlaka denemelisiniz.
Detaylı bilgi almak için tıklayınız.
Bir boomads advertorial içeriğidir.