Taksim Gezi Parkı

3 gündür süren #DirenGeziParkı eylemine katılmamak elde değil. Ağaçların yerlerinden sökülüp, insanların nefes almaya , yeşil görmeye gittiği parklardan ağaçları sökemezsiniz.Başbakan 3-5 kişi orada toplanmış demiş o üç beş kişi yarının milyonları olacak bu şekilde siyaset yaparsanız. Umarım öyle olur, bu eylem birşeylerin değişmesi gerektiğini olayın sadece sökülen ağaçlar olmadığını anlatır. Gözü kapalı, herşeyden bir haber medyaya ve başımızdakilere.

Batsın Avm'leriniz beton yığınlarınız .

Parklar bahçeler olmasa nasıl severim çiçekleri?

Her zorluğa direnen inadına büyüyen iki fidan.

İzledim "Suburgatory"

Cnbc-e de yayınlanmaya başladığı Nisan ayından beri takip ettiğim kahkahasız 20 dk komedi dizisi. Kısaca konusu şöyle; baba George ve kızı Tessa New york da yaşamaktadırlar taaaa ki George bir gün Tessa’nın odasında prezervatif bulana kadar. Pılıyı pırtıyı toplarlar ve George’un daha güvenli olduğunu düşündüğü Chatswin adında küçük banliyö kasabasına taşınırlar. Dizimiz de baba- kızın bu kasabaya alışma süreçlerini anlatıyor.

Dizinin konusu basit babanın kızını koruma içgüdüsüyle taşınmalarıyla  yola çıkılmış fakat  kasabanın sığ, yüzeysel, normallikden epeyce uzak komşuları ve  kasaba sakinleriyle olan komik, anlam veremedikleri davranışlara gösterdikleri tepkileri diziyi izlenebilir yapıyor.

Diziyi izlerken acaba banliyö de normal biri olacak mı? Diye merak ettim ama olmaması bence daha iyi ne kadar karikatürize edilmişse kasaba sakinleri, sonunda ortak bir konu üzerinden Tessa ve George kendi derslerini çıkarabiliyorlar. (Dizi ilerledikçe kasaba sakinleri daha insancıl ve normal bknz:Dallas olmaya başladı)

En sevip de sevmediğim karakter Shelia Shay ayyyyy bu nasıl bir şey ya sesi zaten insanı iğrendiriyor ama o olmasa dizi eksik olur.Karakteri canlandıran kadına da helal yani .

Uzatmaya gerek yok eğer siz de sıkıldım,  memleketin sisli puslu siyasi hayatı gerdi, biraz güleyim,sonra yine eski halime dönerim diyorsanız SUBURGATORY izleyin derim. 

Not: George'un sesine hastayım bu arada. Daha fazla bilgi almak dizinin adının nereden geldiğini ve oyuncuları merak ediyorsanız  tıklayabilirsiniz.

L'oreal caresse 03 lovely rose

Yazın çok sık kullandığım bir ruj. Koyu renk ağır ve mat yapılı rujlardan kaçınıyorum elim hep açık renk, nemlendirici yapısı olan rujlara gidiyor.

İşte rengi;

 

Yapısı kremsi, yumuşak, renkli nemlendirici gibi.

Hafif parlak duruşunu seviyorum. Kalıcılığı ise çok az gün boyu durması mümkün değil yapısı itibarı ile.

Bende 1 saat en fazla.

Ben limango'dan  32 tl gibi bir fiyata almıştım. Görsel olarak da şık bir tasarım.

Elime 3 kez üst üste sürdüm rengini bu kadar verdi:))
Siz L'oreal rujlarından hangisini kullandınız?
------Yorumlarınızı bekliyorum-----

Eveline Ruj

Merhaba!

Uzun zamandır kullandığım yapısını ve rengini çok sevdiğim Eveline marka ruju tanıtmak istedim.

Eveline aslında bilinen bir marka değil, dore kataloğunda görüp arkadaşımın tavsiyesiyle almıştım.

Kendisine teşekkür ediyorum:)) 

Rujun yapısı oldukça yumuşak, hatta o kadar yumuşak ki sıcakta eriyor tek eksi yanı bu olsa gerek. Fotoğrafta göründüğü gibi sakarlığım yüzünden kapatırken kapağına değmiş, zaten yumuşak olduğu için görüntüsü bozulmuş.

Rengi mor alt tonlu pembe çok yoğun sürmeyip pıt pıt yapıp kullanıyorum, hemen rengini veriyor.

Kalıcılığı gayet iyi, nemlendirmesi başarılı.

Ola ki kullandınız! Yorumlarınızı bekliyorum!

Sevgiler

10 Marifet Bursa buluşması

10 Marifet sitesinin çokkkkk tatlı editörü Aylin hanım Bursa'da buluşma önerisini duyduktan sonra

kesinlikle gidip marifetli hanımlarla tanışmalıyım diye düşündüm. Düşünmekle kalmadım Ataevler de Mini golf cafe 'de çay içmeye, sohbet etmeye gittim. Çok güzel ve tatlı insanlarla sohbet etme imkanı buldum. Aylin hanımı çokkkk sevdim ne kadar sıcakkanlı ve alçakgönüllü kendisine buradan bu imkanı sağladığı, bizleri buluşturduğu için çok teşekkür ediyorum.

http://kumasoyunlari.blogspot.com/

http://www.hobizu.com/

http://sercen.blogspot.com/

http://www.mutlueller.com/

çok çok marifetli hanımların site ve blogları bir göz atın derim :))

O'an

Kandil gecesi ailece teras da oturuyoruz, sohbet edip çay içiyoruz 4 yaşında ki yeğenim asma yaprağını koparıyor yanımıza geliyor 'halacım biz bu üzümleri koparsak dedemin mezarına götürsek su döksek iyi olur mu?' önce bir şaşkınlık hiç dede ile ilgili bir muhabbet yok tüm gün konuşulmamış bir şey. İşte "o'an" boğaz düğümleniyor, gözler doluyor herşeyin yalan olduğu anlaşılıyor.

Çerçeve yenileme (Folyo varak)

Merhaba!

Eski bir çerçeveyi yeniledim umarım beğenirsiniz. Blogumun adını değiştirmekle çok büyük bir salaklık yaptığımı anlıyorum trafiğim sıfırlandı resmen ağlıyorım :'( kahrımdan!

İlk olarak bordo rengine boyadım, daha sonra bond varak miksiyonu ve

bir parça poşet ile görüldüğü gibi istediğim yerlere ponponlayarak uyguladım.

Bond varak miksiyonunun şeffaflaşmasını bekleyip folyo varak dan kestiğim parçayı 

yapıştırıp çekerek istediğim altın görüntüsünü elde ettim.

Son olarak orta kısma dekupaj kağıdını yapıştırdım vernik attım.

Vernik kuruduktan sonra ise boyutlu boncuk boya ile süsledim . 

Ortadaki meleğin üzerine ise mozaik jeli sıktım kurumasını bekledim veeee

sonuç.

Blog adının değişmesi sorunsalı

Bloğumun adını çok seviyordum ama bir çok kişiden mal mal tepkiler aldım "neden varoş yeaaaaaaaa?" gibi

Bu nedenle adımın anlamı olan ay parçası'nı uygun gördüm. Bu ismi de sevmedim ama neyse.