Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

10 Nisan 2017 Pazartesi

Sizi derinden etkileyecek bir belgesel | Dear Zachary a Letter to a Son About His Father

Nereden başlasam, nereden anlatsam?
Bugünlerde belgesellere sardığım ve ardı ardına belgesel izlediğim doğrudur.
Bu çerçevede size beni derinden etkileyen, böğrümü delen, ciğerimi söken bir belgeselden
bahsedeceğim. İlk izlediğim belgesel Making a Murderer, sonraki The Jinx, ve son izlediğim
Dear Zachary a Letter to a Son About His Father. Bu üç belgeselde de şaşkınlıktan, kızgınlıktan
sinirden ettiğim küfürlerin haddi hesabı yok. İzleyin, izlettirin.
Dear Zachary a Letter to a Son About His Father
Bu postta konumuz son izlediğim Dear Zachary a Letter to a Son About His Father bahsedeceğim.
Konusu2001 yılında asistan doktor Andrew Bagby kız arkadaşından ayrıldıktan kısa süre sonra öldürülür. Andrew'in ölümünden kısa süre sonra kız arkadaşı hamile olduğunu açıklar, bu olayın ardından Andrew'in yakın arkadaşlarından Kurt Kuenne çocuğa bir hediye olarak bu filmi çekmeye başlar, Andrew'in katilinin yakalanmasını ve duruşmaya çıkarılmasını beklemektedirler. Andrew'in eski kız arkadaşıyla torunları Zachery'i ziyaret edebilmek için görüşürler ve çocuğun velayetini almak isterler. Adalet var mıdır; Zachery kaybettikleri oğullarının yerine sevimli ve masum bir teselli midir?
Şimdi diyeceksiniz ki Aycan böyle hikayeler çok, binlerce cinayet, elini kolunu sallayan caniler
sokaklarda geziyor bu belgeselin ne gibi bir özelliği var?

Dear Zachary a Letter to a Son About His Father
Sadece izleyin!!! Bir insanın nasıl Şeytan ama böyle iliklerine kadar şeytan olabileceğini,
bir annem babanın nasıl bu kadar sağlam, nasıl bu kadar iyi, nasıl bu kadar sabırlı olabileceğini
göreceksiniz. David ve Kate sanırım siz  ... bilemiyorum ya gerçekten çok etkilendim!
Belgeseli çeken Kurt Kuenne çekimler devam ederken yarıda bırakmayı düşünmüş,
ben kendimi onun yerine koyuyorum da sanırım bitiremezdim.

Hani böyle annem hep söyler "insanın başına her şey gelir anlamazsın, ölüm de kalım da bizim için"
der, hakikaten öyle, ölüm de kalım bizim için, ama bu insanların yaşadıkları acıyı düşünemiyorum.
Belgeselin beni bu kadar etkilemesinin sebeplerinden biri de adalet sistemi.
 Hiçbir ülkede adalet kavramının düzgün işlemediğine bir kez daha tanık olmak üzücü. 
Adeletiniz batsın! 
Bu hikayeyi izleyip o insanlarla tanışmak ve Andrew'ın hikayesine tanık olmak için
izleyin arkadaşlar! 

2 yorum:

yorumlarınız benim için çok önemli :) yorum yapan herkeseee kocamannn teşekkür :)) Blogunuz yoksa ya da gmail adresiniz "yorumlama biçimi" kısmından "adı/url" yazan seçeneği seçin adınızı yazın, url kısmını boş bırakın yorumunuzu yazıp yayınlayın. Yorumlarınız denetimden geçtikten yayınlanacaktır.