Yalan Bebeğim İnanma

Merhaba!

Sürekli takip eden okurlarım, tesadüf eseri google'da "avon ruj kullanan" diye arama yaparken bloguma gelen araştırma ruhlu hanmlar/baylar sizlere de merhaba ☺

Yaz ayı ve ramazan dolayısıyla birçok  kanalda yazlık, çıtır çerez diziler başladı.

Sahurda yine tv başında hem tıkınıp hem boş boş baktığım kafa sulandırıcı dizilerden biri açıktı.

Fox tv'de yayınlanan "Kiraz Mevsimi" tesadüf bu ya ilk bölümüymüş. 

Birkaç sene evvel Fox'da "Dinle Sevgili" diye bir dizi vardı bilenler bilir evet arkadaşlar bu bir itiraf ben o diziyi izliyordum, pişman mıyım? Asla! Hayat beni böyle dizilerle test ediyor işte :))

Neyse anamla izliyoruz Kiraz Mevsimi'ni. (Bu arada  not: Kiraz çok pahalı )

Ayyyy nasıl klişe bir dizi bu ya n'olur biraz daha yaratıcı olun, hele başrolde  oynayan çocuğun dublajı hiç olmamış. Konu bildiğiniz gibi bi kız var işte lalalalalala vs.

İzlediğim sahne ise şöyleydi;

Esas kızımız ve esas oğlumuz taksiyi aynı anda durdururlar ahhhhh sonra ne olur bilin bakalım.

Şöyle bir bakışma hali uzuuuunn  uzunnnn. Sonra ikisi de otobüse binerler, gidecekleri yere geç kalmışlardır ve birbirini suçlar bakışlar atarlar böyle kaşlar çatık ama birbirlerini de keserler acık acık.

Otobüs fren yapar ve kızcağız yere düşer ne hikmetse koca otobüste sadece esas kızımız yere düşer diğer yolcular zamklanmış gibi öylece durur ve otobüs tekrar fren yapar çantası düşer kızın  çocuk da ona yardım ederken telefonlar karışır. 

Ayyyyyy ne tesadüf ki bu esas oğlan bu kızın en yakın arkadaşının sevgilisinin arkadaşıdır.

İşte böyle romantik komedi olmaya çalışan bir dizi. Sadece bu dizi için değil neden hep telefonlar karışır ve hep telefonları karışanlar tekrar tekrar karşılaşırlar. Uzun bakışırlar. 

Bu sahne gerçek hayatta olsa ne olurdu diye sordum kendime, romantik komedilerde hep aşk oluyor ama benim hayatımda hiç de öyle olmaz bir kere ben hiç taksiye binmem çünkü taksi pahalı her yere dolmuşla giderim. Oldu ki biriyle dolmuşun kapısını aynı anda tuttuk kesin şişko ve ter kokulu biri olur. 

Böyle biriyle uzun uzun bakışmak şöyle dursun, burun deliklerim kokudan yandığı için buyur ağabey sen bin der ve hızlı adımlarla oradan uzaklaşırım. Nerede öyle taş gibi yakışıklı adam ben onu anca böyle tvlerde bir de çirkin kızların yanında görürüm. Sonra gider tek başıma otobüse binerim orada da kalabalıktan balık istifi gider, tacize uğramamak için sürekli tetikte olurum... yaaaa öyle işte.

Napim benim hayal gücüm hiç yok, dizi falan da yazamam herhalde ya da süreli kötü son yazarım sırf gıcıklığına seyirci gerçekleri görsün salya sümük ağlasın diye, zaten romantik komedi filmlerini de sevmem çok basit ve klişe gelir bu sızlanmalarım da ondan galiba ☻☺