Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

8 Temmuz 2015 Çarşamba

İzledim || Penny Dreadful

Merhaba!
Allah günahlarımı affetsin ama şu Ramazan artık bitse, gerçekten halim kalmadı.
Her zamanki tatil kudurmalarım başladıysa Ramazan bitiyor demektir.
Amaaaa ne olursa olsun tatile gidilmeyecek, bu tatil fobisini nasıl yeneceğim bilmiyorum.
Tabii ki bu konu başka postların hezeyanları, şimdi sizlere uzun yaz günlerini benim gibi
evde geçiren kulların seveceğini düşündüğüm bir dizi önerisi yapacağım.

Benim tavsiyelerimi dinleyenler pişman olmaz ona göre :)

penny dreadful

Kısaca konusu; Dorian Gray, Dr. Frankenstein, Dracula, Kurt adam gibi
korku figürlerini içinde barındıran Penny Dreadful Viktorya Londrasının sisli
sokakı atmosferinde geçiyor. Psikolojik gerilim - korku türünde olan dizi
oyuncuklarıyla göz dolduruyor. Amerika'da Showtime kanalında yayınlanan
dizinin yönetmeni Juan Antonio Bayona. 
Oyuncuları tanımak istiyorum diyosanız okumaya devam edin :)

Kadın denince aklıma Eva Green gelmiyordu tabii ama bu dizide ki performansından sonra
tapılası bir hatun olduğunu anladım :) Geç olsun güç olmasın.
Vanessa Ives rolünde müthiş işler çıkaran Eva bu rolde kendini bulmuş.
O yeşil gözler, kısık ses, vucüt dili ayyy yazdıkça yazasım geliyor ya :)
Yok, kendimi bilmesem hoşlanıyorum diyeceğim :)
Neyse Eva'yı geçelim Vanessa'ya gelelim, dizide kendiyle mücadele eden bir kadın,
içindeki kötülüğü bastırmaya çalışan, Tanrı'ya inancı tam, nedenleri nasılları çözmeye çalıyor.
Yani pek problemli, kıyamam ben ona, bu kadar problemin içinde yakın arkadaşı Mina'yı bulmaya
çalışıyor. Tabii bu sırada ona eşlik eden arkadaşları oluyor. 

Ethan Chandler rolünde Hollywood'dan elini eteğini çekmiş olan Josh Hartnett var.
Kendisi oldukça gizemli bir karakteri canlandırıyor. 
Amerika'dan İngiltere'ye gelmiş neden gelmiş büyük muamma.
Gösteri sanatlarıyla uğraşan Ethan Vanessa'nın kendisine iş teklif etmesiyle
olayların içinde buluyor kendisini. Kendisi de bu tür gizemlere alışık olduğu için
olaylara hemen ayak uydursa da inancını sorguladığı, işin içinden çıkamadığı
durumlar oluyor. Vanessa ile bir yakın, bir uzak arkadaşlıkları ise seyirciye
"hade len ne yapacaksanız yapın" hissi uyandırıyor :)

Sör Malcolm olarak tanıdığımız karizmatik erkek sınıfından Timothy Dalton.
Adamda bir kısık göz var anasını satayım konuşmasın bu herif baksın sadece :)
Kızı Mina'yı bulmak için Vanessa ile dedektiflik oynayan Sör Malcolm 
Afrika kıtasında kaşifler yapan bir kaşif. Oğlunu Afrika'da kaybeden ve bunun için
kendini suçlayan Malcolm kızını bulmak için elinden gelini yapıyor, adeta çırpınıyor.


Dr. Frankestein nasıl bir adamsın sen.
Harry Treadaway'in bilim insanı Doktor rolünde oldukça başarılı bir oyunculuk sergilediğini
yazmadan geçmeyelim. Korkusuz, meydan okuyan yapısı itibariyle toplumdan izole olan
doktor bir cesedin incelenmesi sırasında Sör Malcolm ve Vanessa ile tanışıyor.
Bir yandan doktorun gizli çalışmlarına göz atarken, diğer yandan ana hikyaye olan
bağlantısı güzel işlenmiş, en azından mal gibi bir Frankestein izlemiyoruz iki hikaye kaynıyor, birbirini besliyor. 

Dorian Gray taşşşşşşşşşşşşşşşşşş :)
Yakışıklılık abidesi,heykeli dikilecek adam Reeve Carney adamsınnn:)
Gizemli, zengin, yakışıklı, bu üçü bu adamı sevmemiz için yeter bence :)
Ne olduğunu uzun bir süre çözemediğimiz Dorian karakteri bana biraz havada
kalmış gibi geldi daha sonra hikayeye dahil oldu ama beni pek tatmin edemedi.
Ben onu daha çok görmek istiyorum, aşk ya şuna bakın, alın karşınıza izleyin yani :)

Billie Piper'ı Doktor Who'dan hatırlayanlarınız vardır.
Orada da çemçük ağzını sevmezdim burada da çok sevdiğim söylenemez.
Alık bakışları ile başına gelmeyen kalmamış hayat kadını Brona Croft'ı canlandırıyor.
Kendisinden pek hazzetmediğim için yazasım yok :)


Şimdi benim geldik fasulyenin faydalarına :) Ben sevdim mi, sevmedim mi?
Dizinin İngilter'de geçmesi hemde dönem dizisi olması o karanlık havayı çok güzel
yansıtmış. Oyuncular gerçekten başarılı, hiçbiri sırıtmıyor, herkes üzerine düşeni yapmış.
Showtime yapmış yine yapacağını kıyafetler, kamera açıları olayların içine giriyorsunuz.
Ancak sevmediğim yanları da mevcut, 1. sezon ilk beş bölüm çok sıkıldığımı itiraf etmem
gerek, 6. bölümden itibaren merak uyandırdı ve 7, 8 bölümleri izledim.
Zaten ilk sezon 8 bölümden oluşuyor.
Sıkılmanın nedeni ise hikaye yavaş ilerliyor, ne çıkacak diye beklerken hiçbişi çıkmıyor, 
ya da istediğiniz o patlama gerçekleşmiyor. Bunun nedeni dönem  dizisi ve psikolojik öğeleri
barındırmasından kaynaklanıyor  bence. 2. sezonu 10 bölümden oluşuyor ve 2. sezon bomba
kesinlikle bir şans verin. 3 Sezon onayını  da almış merakla beklediğim, uzun zaman
sonra beni heyecanlandıran dizilerden oldu kendisi.
Düşünsenize Dr. Frankestien, Dorian Gray, Cadılar, Vampirler ve Şeytan barındıran
dönem dizisi yapmışlar, tüm karakterleri bir şekilde buluşturmuşlar başrolüne de
Eva Green gibi bir hatunu koymuşar. Daha ne olsun  be okuyucu :)

Benim yazacalarım bitmez, ama ben biterim:)
 Sizlerin yorumlarını her zaman olduğu gibi merakla bekliyorum. 
Sizler Penny Dreadful'u izlediniz mi, sevdiniz mi?

Takipte kalın!
periscope/aycanhayatadair

6 yorum:

  1. Sabah sabah güldürdün yine beni :)))

    YanıtlaSil
  2. Ben ikinci sezon son bölümdeyim karakterler baya gelişti içlerindeki diziye uygun canavarlar çıktı seyretmeye devam et :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben de izledim :) Çok dağıldılar bakalım nasıl torparlanacaklar :)

      Sil
  3. Dizi tercihlerimizin ortak çıkması hoşuma gitti bak... orange is the new black hakkında yazdıklarını da okumuştum. bu diziyi de iki sezon severek izledim. aslında Hollywood'un evirip çevirip aynı konuları işlediğini artık herkes fark etmiştir. vampirler, frankestein efenim bir işte şeytan çıkarma falan bunların hepsi nostalji nostalji. Aynı temaları ısıtıp ısıtıp önümüze koyuyorlar. vampirli dizi izlemem diyorum tam, bi bakıyorum töbe töbe tüm diziler vampir (true blood'a bayılmıştım, tavsiye ederim). korku ögeleri, komedi ögeleri tüm diziler filmler hep aynı. (yeniden çekim sinema filmlerini hatırlayın). yüzüklerin efendisi tuttu mesela, her yer tarihi fantastik dizi film doldu. komedi desen hepsi durum komedisi, kafasını direğe çarpan adama hakır hakır gülüyoruz hepimiz. bu mudur mizah?? diyen yok. Amerikan sinemasına bu eleştirileri çaktıktan sonra penny dredful'a gelecek olursam. bu dizinin edebiyattan, sinemadan getirip soktuğu klasikleşmiş temaları kullandığı aşikar. şeytanlar, kurt adamlar, vampirler... dorian grey kendisi yerine resmini yaşlandıran yakışıklı... hepsi bildiğimiz şeyler. bu dizide farklı olan konuları bağlama biçimi, bir de eva tabi ki. (the dreamers'tan beri hastayım kendisine. kadına gülmek yakışmıyor ne yapsın hep psikolojik gerilim oynuyor. rahim "the womb" filmini tavsiye ederim bu arada). cidden oyunculuklar süper, özellikle ilk sezonun sonunda (klasik) şeytan çıkarma sahnesinde o tarif ettiğin zirve/patlama bende yaşanmıştı. ikinci sezon aslında dizi tutmaz diyerek çekilmeyecekti, ilk sezonda düğümü çözüp bitirmişkerdi halbuki. mina bulundu ve şeytan öldü. ikinci sezon sürpriz olduğundan başka konular uydurdular. bunu seyirci anlıyor. bazı yerlerde kurgu hatalarını ve zorlama diyalogları vs hissetsen de hem merak duygusundan hem de konseptten hem de oyunculuklardan satıyor bence. velhasıl kelam zaman kaybı olmayan ama uzun uzun sezonlar bayılarak izlenmeyecek bir dizi. naçizane fikrimdir :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Burcu'cum bu yazdığın yorumdan 4-5 post çıkar, çok teşekkürler yorumun için.
      Ben de bön bakışlı saçma sapan ergen vampir dizilerini sevmiyorum, yaş itibariyle sanırım sabun köpüğü geliyor yoksa bir Buffy Vampire Slayer deli gibi izlerdim. Zaten vampirli diziler falan o diziden sonra patladı:)
      True Blood'ı sevdim ben de, özellikle Amerikanın güneyinde geçmesi ve aksanlarına bayılıyorum :)
      Bu dizide farklı olan işleyiş, dönem, oyuncular dediğin gibi, vıcık vıcık değil en önemlisi dizinin bir ağırlığı var, o ndenle izlenir :)

      Sil

yorumlarınız benim için çok önemli :) yorum yapan herkeseee kocamannn teşekkür :)) Blogunuz yoksa ya da gmail adresiniz "yorumlama biçimi" kısmından "adı/url" yazan seçeneği seçin adınızı yazın, url kısmını boş bırakın yorumunuzu yazıp yayınlayın. Yorumlarınız denetimden geçtikten yayınlanacaktır.