Blog fırtınasının 9.gün konusu;"Bir kafedesiniz, başınızı kaldırdınız ki kimi göresiniz!
"kimi" kısmı size kalmış."
"kimi" kısmı size kalmış."
Blog fırtınası da ne ola ki diyorsanız. TIKLAYIN
Kimi Görelim?
Soğuk bir gündü, hani yağmuru seyretmek yeterli olur, dışarı çıkmak istemezsiniz işte öyle bir gün.
Elinde türk kahvesi, televizyonda bilmem kaçıncı kez seyretmiş olduğu türk filmi.
Esas kahramanımız evinde böyle bir ortamda tembellik yaparken birden telefonu çalıyor!
Offf! Nereden çıktı şimdi bu telefon, açmasa olmaz, açsa bir sürü şey.
Neyse, telefonu binbir güçlükle açıyor.
Karşısında eski çalışma arkadaşı, "hadi sinemaya gidelim!" başta olmaz falan dese de sonunda ikna oluyor ve evine yakın sinemanın önünde eski çalışma arkadaşı ile buluşuyor.
Her yer kalabalık, bunun nedeni hafta sonu olması ve oldukça popüler bir türk filminin vizyona girmesi. Biletler alınıyor, salona giriliyor, koltuklara oturulunuyor.
Reklamlar, muhabbet derken arkadaşı birden "haydaaaaa!" diye şaşkın şaşkın salonun giriş kapısına bakıyor! Ne oldu demeye kalmadan başını bir çeviriyor ki kimi görsün? Kimi görsün?
Eski nişanlısı yanında yeni sevgilisi ile içeri giriyor!
Karşılıklı bir şok halinden sonra nişanlısı ve sevgilisi iki koltuk önüne oturuyor.
Arkadaşı "hadi gidelim" dese de hiç oralı olmayan esas kahramanımız, oturup paşa paşa filmini izliyor, arada sırada önünde ki koltukta neler oluyor diye gözü kayıyor ama :) o kadar olur değil mi?
Film bitiyor ışıklar yanıyor, eski nişanlısı ve sevgilisi önünden geçip gidiyor.
Kendisi ise otobüse binip yağan yağmurun sanki onunla dalga geçtiğini,
cama vuran damlaların hahahaha diye güldüğünü hissediyor ve yüzünde tebessümle evine dönüyor.
Kafede değil de sinema oldu bu hikayemiz.
Yorumlarınızı bekliyorum!
♥ Sevgiler ♥
Twitter
instagram
Kimi Görelim?
Soğuk bir gündü, hani yağmuru seyretmek yeterli olur, dışarı çıkmak istemezsiniz işte öyle bir gün.
Elinde türk kahvesi, televizyonda bilmem kaçıncı kez seyretmiş olduğu türk filmi.
Esas kahramanımız evinde böyle bir ortamda tembellik yaparken birden telefonu çalıyor!
Offf! Nereden çıktı şimdi bu telefon, açmasa olmaz, açsa bir sürü şey.
Neyse, telefonu binbir güçlükle açıyor.
Karşısında eski çalışma arkadaşı, "hadi sinemaya gidelim!" başta olmaz falan dese de sonunda ikna oluyor ve evine yakın sinemanın önünde eski çalışma arkadaşı ile buluşuyor.
Her yer kalabalık, bunun nedeni hafta sonu olması ve oldukça popüler bir türk filminin vizyona girmesi. Biletler alınıyor, salona giriliyor, koltuklara oturulunuyor.
Reklamlar, muhabbet derken arkadaşı birden "haydaaaaa!" diye şaşkın şaşkın salonun giriş kapısına bakıyor! Ne oldu demeye kalmadan başını bir çeviriyor ki kimi görsün? Kimi görsün?
Eski nişanlısı yanında yeni sevgilisi ile içeri giriyor!
Karşılıklı bir şok halinden sonra nişanlısı ve sevgilisi iki koltuk önüne oturuyor.
Arkadaşı "hadi gidelim" dese de hiç oralı olmayan esas kahramanımız, oturup paşa paşa filmini izliyor, arada sırada önünde ki koltukta neler oluyor diye gözü kayıyor ama :) o kadar olur değil mi?
Film bitiyor ışıklar yanıyor, eski nişanlısı ve sevgilisi önünden geçip gidiyor.
Kendisi ise otobüse binip yağan yağmurun sanki onunla dalga geçtiğini,
cama vuran damlaların hahahaha diye güldüğünü hissediyor ve yüzünde tebessümle evine dönüyor.
Kafede değil de sinema oldu bu hikayemiz.
Yorumlarınızı bekliyorum!
♥ Sevgiler ♥
Çok acımasız bir hikaye olmuş. Ya ben hep herkes mutlu olsun istiyorum. Hikayelerde mutlu olsun güzel olsun. Sevgiler canım.
YanıtlaSilhayatta bunlar başımıza gelebiliyor :)) benim hikayelerimin sonları pek güzel bitmiyor :)
YanıtlaSil