#blogfırtınası 04 "Fikriye Hanım"

Merhaba!

Blog Fırtınasının 4.gün konusu; Kafanızdan bir karakter yaratın ve onun hikayesin yazın.

Fikriye hanım sabah uyandığında biraz huysuzdu , artık geceleri pek uyuyamıyor, tüm gece bacakları ağrıyordu aldığı ilaçlar ve kremler iyi gelmemeye başlamıştı. kör olmayasıca romatizma yaşlanınca bir geldi pir geldi işte.  Halbuki kaç kez söylemişti oğluna doktora gitmek istediğini.
Ama nerede onu dinleyen mi vardı?

Yavaş yavaş doğruldu yatağında tam kalkacaktı ki sendeleyip yatağa oturdu bacaklarına midesi bulanır gibi baktı. 'Kahretsin çok ağrıyorlar' diye söylene söylene kalkmaya çalıştı. Kalktı, saat de epey geç olmuştu şimdi kahvaltı etmişlerdir diye düşündü kapıyı açtı mutfağa doğru yürüdü....

Fikriye hanım 68 yaşında iki çocuğu var. Bir oğlan bir kız. İkisi de evli. Oğlunun yanında yaşıyor. 

Kocasını 15 yıl önce kaybetmiş. Kocası öldükten sonra yalnız yaşamayı üç sene denemiş ama etraf  sürekli oğluna "annen yalnız ne olacak kadının hali, bakmıyor musun?" diye laf söyleyince oğlu kendine bu lafları yedirememiş ve annesini yanına almış. Fikriye hanım önceleri itiraz etse de sonunda ikna olmuş ve oğlunun yanında tek göz odaya yerleşmiş.

Uzun zamandır oğlu gelini ve iki torunuyla yaşasa da aynı evin içinde hep kendini  fazlalık olarak görmekten vazgeçememiş. Kolay değil 35 yıl evli kalmış. Hayatı  hiçbir zaman güllük gülistanlık olmamış  ama kocasıyla varlığı, yokluğu, hastalığı sağlığı, paylaşmış.
Günler geçtikçe eşinin yokluğunu daha fazla hissetmeye başlamış.
Arada duraksayıp gözleri dolduğunda torunu "babaanne gözlerin yaşarmış" dese de Fikriye hanım sert bir şekilde "aman işte yaşlılık"  diye geçiştirir içten içe kocasına onu bıraktığı için kızarmış.
Tatlı sert, özlem dolu, yalnızlığı kendine dert etmiş bir kadın Fikriye.
Bizden biri, benden biri.